MÜCELLA
MÜCELLA
NAZAN BEKİROĞLU
Merhaba. Geçmişe dönük okuduğum
kitaplar ile alakalı yorumlarımı yapmaya devam etmeye çalışıyorum. Mücella’yı 2016 yılı kışında okumuştum. Bilindiği üzere kitabın yazarı olan Nazan
Bekiroğlu Erzurumlu. Kitabı alma sebeplerimin başında gelebilir hemşehri oluşumuz.
Kapak tasarımı da buna eklenince kitabı alıp okumaya başladım.
Bebekliğinden yaşlılığına kadar
bir mücella serüveni aslında bu roman. Babasının ölümünden sonra annesinin
sınırlarından çıkamayan adeta kafeste tutulan bir kızın yaşam öyküsü. Toplum
tarafından örnek gösterilen Mücella aile içerisinde aslında hep kendinden ödün
vererek yaşamını sürdüren bir karakter. Bazı hisleri başkalarında görerek
hissetmeye çalışan, belki de çoğunluk olarak kadınların yaşamak isteyeceği
veya hep hayali kurulan o anları yaşamak isteyip de yaşayamayan bir karakter. Ben bu romanda
aslında biraz da toplum baskısı hissettim Mücella'nın yapmak istediği birçok
şeyi “Acaba ne derler?” korkusuyla yapamaması sonucu bu durum zaman geçtikçe
onun hayatından ki boşlukları artırdı.
Benim için ise kitap tek düze
geçti. Her bölümüne her sayfasına şimdi bir gelişme olacak diye başladım.
Fakat o gelişme bir türlü olmadı. Olaylar hep ana karakter olan Mücella'nın
etrafında döndü. Arka planda Türkiye’ye ait çalkantılar vardı ama Mücella için
hayat hep yerinde saydı. Her ne kadar sıkılsam da beklediğim o gelişme bir
türlü olmasa da kitap bende tatlı bir tat bıraktı.
Naif bir roman okumayı dilerseniz tavsiye
ederim…
Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe
işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular
çeyiz sandıkları arasında…
KEYİFLİ
OKUMALAR DİLERİM…
Yorumlar
Yorum Gönder